Wi-Fi Terminolojisi
SSID (Service Set Identifier): Hizmet Kümesi Tanımlayıcısı: Bir Wi-Fi ağının adıdır.
MAC address (Media Access Control address): MAC adresi (Ortam Erişim Kontrolü adresi): Bir ağa bağlı bir cihaza atanan benzersiz bir tanımlayıcıdır.
Router: Yönlendirici: Bir yerel ağı İnternet'e bağlayan bir cihazdır.
Access Point: Erişim Noktası: Kablosuz cihazların kablolu bir ağa bağlanmasına izin veren bir cihazdır.
Channel: Kanal: Bir Wi-Fi ağının iletişim kurmak için kullandığı frekans bandıdır.
Encryption: Şifreleme: Bir Wi-Fi ağını güvence altına almak ve yetkisiz erişime karşı korumak için kullanılan yöntemdir.
DHCP (Dynamic Host Configuration Protocol): DHCP (Dinamik Ana Bilgisayar Yapılandırma Protokolü): Bir ağdaki cihazlara otomatik olarak IP adresleri atamak için kullanılan bir protokoldür.
IP address (Internet Protocol address): IP adresi (İnternet Protokolü adresi): Bir ağa bağlı her cihaza atanan benzersiz bir sayısal etikettir.
Signal strength: Sinyal gücü: Bir cihaz tarafından alınan kablosuz sinyalin gücünün bir ölçüsüdür.
Bandwidth: Bant genişliği: Bir ağ bağlantısı üzerinden iletilebilen veri miktarıdır.
Ad-hoc network: Ad-hoc ağ: Yönlendirici kullanılmadan cihazların doğrudan birbirine bağlanmasına izin veren bir kablosuz ağ türüdür.
Infrastructure network: Altyapı ağı: Cihazları İnternet'e bağlamak için bir yönlendirici veya erişim noktası kullanan bir kablosuz ağ türüdür.
Beacon frame: İşaret çerçevesi: Bir kablosuz ağın varlığını duyurmak için kullanılan bir kablosuz çerçeve türüdür.
Authentication: Kimlik doğrulama: Bir ağa erişmeye çalışan bir cihazın veya kullanıcının kimliğini doğrulama işlemidir.
Association: Bağlantı: Bir cihazı belirli bir kablosuz ağa bağlama işlemidir.
Beacon interval: İşaret aralığı: Bir kablosuz erişim noktasının işaret çerçevelerini gönderdiği zaman aralığıdır.
Roaming: Dolaşım: Bir cihazın bağlantısını kaybetmeden farklı kablosuz ağlar arasında hareket etme yeteneğidir.
WPA (Wi-Fi Protected Access): WPA (Wi-Fi Korumalı Erişim): Kablosuz ağları şifrelemek için kullanılan bir güvenlik protokolüdür.
WPA2 (Wi-Fi Protected Access version 2): WPA2 (Wi-Fi Korumalı Erişim sürüm 2): WPA güvenlik protokolünün geliştirilmiş bir sürümüdür.
WPA3 (Wi-Fi Protected Access version 3): WPA3 (Wi-Fi Korumalı Erişim sürüm 3): WPA güvenlik protokolünün en son sürümüdür.
IEEE 802.11 standards: IEEE 802.11 standartları: Kablosuz ağ için Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE) tarafından geliştirilen bir standartlar kümesidir.
5GHz band: 5GHz bandı: Wi-Fi tarafından kullanılan iki frekans bandından biri, 2.4GHz bandından daha yüksek frekansa ve daha az girişime sahiptir.
2.4GHz band: 2.4GHz bandı: Wi-Fi tarafından kullanılan iki frekans bandından biri, 5GHz bandından daha düşük frekansa ve daha fazla girişime sahiptir.
MIMO (multiple input, multiple output): MIMO (çoklu giriş, çoklu çıkış): Hem vericide hem de alıcıda birden fazla anten kullanarak kablosuz ağların kapasitesini ve güvenilirliğini artırmak için kullanılan bir tekniktir.
MU-MIMO (Multi-user MIMO): MU-MIMO (Çoklu kullanıcı MIMO): Ağın genel kapasitesini arttırarak, bir seferde bir tane yerine, birden çok cihazın aynı anda aynı erişim noktasına bağlanmasını sağlayan bir teknolojidir.
OFDM (Orthogonal frequency-division multiplexing): OFDM (Ortogonal frekans bölmeli çoğullama): Birden fazla taşıyıcı frekansında dijital verileri kodlama yöntemidir.
Beamforming: Hüzmeleme: Kablosuz sinyali alıcı cihazın yönünde odaklayarak kablosuz sinyal gücünü ve kalitesini artıran bir yöntemdir.
DFS (Dynamic Frequency Selection): DFS (Dinamik Frekans Seçimi): Kablosuz cihazların radar sistemleri tarafından kullanılan kanalları otomatik olarak algılamasına ve bu kanalları kullanmaktan kaçınmasına olanak tanıyan bir mekanizmadır.
Airtime fairness: Yayın süresi adilliği: Kabiliyetlerinden bağımsız olarak, bir kablosuz ağdaki tüm cihazlara eşit miktarda yayın süresi verilmesini sağlayan bir özelliktir.
Power save mode: Güç tasarrufu modu: Kablosuz cihazların kullanılmadığında radyoyu kapatarak güç tasarrufu yapmasına olanak tanıyan bir özelliktir.
WDS (Wireless Distribution System): WDS (Kablosuz Dağıtım Sistemi): Kablosuz erişim noktalarının birbirine kablosuz olarak bağlanmasına izin veren bir sistemdir.
IoT Terminolojisi
IoT device: IoT cihazı: İnternete bağlı ve veri toplayıp iletebilen fiziksel bir nesne.
IoT platform: IoT platformu: IoT cihazlarının yönetimini ve bağlantısını sağlayan bir yazılım veya hizmet.
IoT gateway: IoT ağ geçidi: IoT cihazlarını İnternet'e bağlayan ve diğer cihazlar ve platformlarla iletişim kurmalarını sağlayan bir cihaz.
Edge computing: Uç bilişim: Verilerin işlenmesinin, tüm verileri merkezi bir konuma göndermek yerine, cihazın kendisinde yapıldığı bir veri işleme yöntemi.
M2M (machine-to-machine) communication: M2M (makineden makineye) iletişim: İnsan müdahalesi olmadan IoT cihazları arasındaki iletişim.
Smart home: Akıllı ev: Aydınlatma, ısıtma ve güvenlik gibi çeşitli sistemleri kontrol etmek ve otomatikleştirmek için IoT teknolojisini kullanan bir ev.
Sensor: Sensör: Sıcaklık, ışık veya hareket gibi fiziksel koşulları algılayan ve ölçen bir cihaz.
Actuator: Aktüatör: Bir ışığı açmak veya sıcaklığı ayarlamak gibi sensör verilerine dayalı olarak fiziksel bir eylem gerçekleştirebilen bir cihaz.
Cloud computing: Bulut bilişim: Daha hızlı yenilik, esnek kaynaklar ve ölçek ekonomileri sunmak için sunucular, depolama, veritabanları, ağ oluşturma, yazılım, analitik ve zeka dahil olmak üzere bilişim hizmetlerinin İnternet ("bulut") üzerinden sunulması.
Big data: Büyük veri: Karar vermeyi ve performansı iyileştirmek için kullanılabilecek desenleri, eğilimleri ve içgörüleri ortaya çıkarmak için analiz edilebilen büyük miktarda veri.
Fog computing: Sis bilişim: Hesaplamayı, veri depolama ve yönetimini ve ağ hizmetlerini IoT cihazlarına yaklaştıran dağıtılmış bir bilişim paradigması.
Smart city: Akıllı şehir: Vatandaşlarının yaşam kalitesini iyileştirmek ve kentsel hizmetlerinin verimliliğini artırmak için IoT ve diğer ileri teknolojileri kullanan bir şehir.
Industrial IoT (IIoT): Endüstriyel IoT (IIoT): Verimliliği, üretkenliği ve güvenliği artırmak için endüstriyel ortamlarda IoT teknolojisinin kullanımı.
LPWAN (Low-Power Wide-Area Network): LPWAN (Düşük Güçlü Geniş Alan Ağı): Uzun mesafelerde düşük güçlü IoT cihazlarını desteklemek için tasarlanmış bir kablosuz ağ türü.
Edge device: Uç cihaz: Bir ağın kenarında bulunan ve IoT cihazlarından veri toplamak ve işlemekten sorumlu olan bir cihaz.
Security: Güvenlik: IoT cihazlarını ve ağlarını yetkisiz erişim, bilgisayar korsanlığı ve diğer siber tehditlerden korumak için alınan önlemler.
Remote management: Uzaktan yönetim: Bir bilgisayar veya mobil cihaz kullanarak IoT cihazlarını uzaktan izleme ve kontrol etme yeteneği.
Firmware: Donanım yazılımı: IoT cihazlarına gömülü ve temel işlevlerini kontrol eden bir yazılım türü.
Over-the-air updates: Kablosuz güncellemeler: Bir IoT cihazındaki yazılımı cihaza fiziksel olarak erişmek zorunda kalmadan kablosuz olarak güncelleme yeteneği.
LoraWAN: Uzun Menzilli (LoRa) kablosuz iletişim protokolünü kullanan bir LPWAN türü.
Zigbee: Bir ağ örgüsünde IoT cihazlarını bağlamak için kullanılan bir kablosuz iletişim protokolü türü.
BLE (Bluetooth Low Energy): BLE (Bluetooth Düşük Enerji): Güç açısından verimli olacak şekilde tasarlanmış ve genellikle IoT cihazlarında kullanılan bir kablosuz iletişim protokolü türü.
Zigbee 3.0: IoT bağlantısı için açık bir küresel standart olan Zigbee 3.0, diğer Zigbee standartları ve cihazlarıyla çalışacak şekilde tasarlanmıştır ve birlikte çalışan akıllı cihazlar oluşturmayı kolaylaştırır.
CoAP (Constrained Application Protocol): CoAP (Kısıtlı Uygulama Protokolü): IoT cihazları ve ağlarıyla kullanım için tasarlanmış ve düşük güç, düşük bant genişliği ve güvenilmez ağlar için optimize edilmiş bir protokoldür.
MQTT (Message Queuing Telemetry Transport): MQTT (Mesaj Kuyruklama Telemetri Taşıma), IoT cihazları ve ağlarıyla kullanım için tasarlanmış ve düşük bant genişliği, yüksek gecikme süresi ve güvenilir olmayan ağlar için optimize edilmiş, hafif bir yayınlama/abonelik mesajlaşma protokolüdür.
AI Terminolojisi
Artificial Intelligence (AI): Yapay Zeka (YZ): Düşünmek ve öğrenmek için programlanmış makinelerde insan zekasının simülasyonu.
Machine learning: Makine öğrenimi: Sistemlerin açıkça programlanmadan deneyimden öğrenmesine ve gelişmesine izin veren bir YZ türü.
Supervised learning: Denetimli öğrenme: Sistemin etiketli bir veri kümesi üzerinde eğitildiği, görünmeyen veriler üzerinde tahminler yapma amacı taşıyan bir makine öğrenimi türü.
Unsupervised learning: Denetimsiz öğrenme: Sisteme herhangi bir etiketli veri verilmediği ve bunun yerine verilerdeki desenleri veya yapıyı kendi başına bulması gereken bir makine öğrenimi türü.
Reinforcement learning: Pekiştirmeli öğrenme: Sistemin bir ortamla etkileşim kurarak ve ödüller veya cezalar şeklinde geri bildirim alarak öğrendiği bir makine öğrenimi türü.
Deep learning: Derin öğrenme: Verilerin temsillerini öğrenmek için birçok katmana sahip derin sinir ağlarını kullanan bir makine öğrenimi türü.
Neural network: Sinir ağı: İnsan beyninin yapısı ve işlevinden ilham alan bir makine öğrenimi algoritması türü.
Natural Language Processing (NLP): Doğal Dil İşleme (DDI): Konuşma ve metin anlama gibi bilgisayarlar ve insan dilleri arasındaki etkileşime odaklanan bir YZ alt alanı.
Computer Vision: Bilgisayarlı Görü: Görüntüler ve videolar gibi dünyadan görsel bilgileri yorumlamak ve anlamak için makineleri etkinleştirmeye odaklanan bir YZ alanı.
Robotics: Robotik: Robotların tasarımı ve geliştirilmesiyle ilgilenen YZ dalı.
Expert Systems: Uzman Sistemler: Bir insan uzmanının problem çözme yeteneklerini simüle etmek için YZ tekniklerini kullanan bir sistem.
Predictive modeling: Tahmine dayalı modelleme: Gelecekteki olaylar hakkında tahminler yapmak için bir model oluşturma, test etme ve doğrulama süreci.
Cognitive computing: Bilişsel bilişim: Bilgisayarlı bir modelde insan düşünce süreçlerini taklit eden bir YZ biçimi.
Genetic Algorithm: Genetik Algoritma: Problemlere en uygun çözümleri bulmak için doğal seçilim ilkelerini kullanan bir yöntem.
Fuzzy Logic: Bulanık Mantık: Belirsiz veya belirsiz bilgilerle ilgilenen bir akıl yürütme yöntemi.
Heuristic: Sezgisel: En iyi olmayabilecek ancak yeterince iyi bir çözüm bulmak için pratik bir yöntem kullanan bir problem çözme stratejisi.
Knowledge Representation: Bilgi Temsili: YZ sistemlerinin akıl yürütme ve karar verme için erişilebilir hale getirmek üzere bilgileri ve bilgileri kodlama şekli.
Planning: Planlama: Belirli bir hedefe ulaşmak için bir eylem dizisi belirleme süreci.
Propositional Logic: Önerme Mantığı: Önerme ifadelerini (yani doğru veya yanlış olabilen ifadeler) temsil etmek ve bunlar hakkında akıl yürütmek için resmi bir sistem.
Rule-based Systems: Kural Tabanlı Sistemler: Karar vermek için bir dizi kural kullanan bir sistem.
Search Algorithm: Arama Algoritması: Olası çözümleri sistematik olarak keşfederek bir soruna çözüm bulma yöntemi.
Büyük Veri Terminolojisi
Big Data: Büyük Veri: Geleneksel veri işleme teknikleri kullanılarak işlenmesi ve analiz edilmesi zor olan büyük hacimli, yüksek hızlı ve çeşitli veri türlerini ifade eder.
Data warehousing: Veri ambarlama: Büyük miktarda veriyi çeşitli kaynaklardan tek, merkezi bir depoda toplama, depolama ve yönetme süreci.
Data lake: Veri gölü: Yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verilerin depolanmasına, işlenmesine ve analiz edilmesine izin veren merkezi bir depo.
Data mining: Veri madenciliği: İstatistiksel ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak büyük veri kümelerinden desenleri ve içgörüleri keşfetme süreci.
Hadoop:Büyük veri kümelerinin dağıtılmış depolanması ve işlenmesi için açık kaynaklı bir yazılım çerçevesi.
HDFS (Hadoop Distributed File System): HDFS (Hadoop Dağıtılmış Dosya Sistemi): Büyük miktarda verinin bir makine kümesi arasında depolanmasına izin veren dağıtılmış bir dosya sistemi.
MapReduce:Dağıtılmış bir makine kümesi arasında büyük veri kümelerini paralel olarak işlemek için bir programlama modeli.
NoSQL: Büyük miktarda yapılandırılmamış veriyi işlemek için tasarlanmış ilişkisel olmayan veritabanları kategorisi.
Spark: Bellek içi veri işlemeye ve yinelemeli algoritmalara izin veren açık kaynaklı bir büyük veri işleme çerçevesi.
Stream processing: Akış işleme: Veriler gerçek zamanlı olarak oluşturuldukça analiz etme ve işleme süreci.
Cloud computing: Bulut bilişim: Daha hızlı yenilik, esnek kaynaklar ve ölçek ekonomileri sunmak için sunucular, depolama, veritabanları, ağ oluşturma, yazılım, analitik ve zeka dahil olmak üzere bilişim hizmetlerinin İnternet ("bulut") üzerinden sunulması.
Real-time analytics: Gerçek zamanlı analitik: İçgörü kazanmak ve kararlar almak için verileri gerçek zamanlı olarak analiz etme süreci.
Machine learning: Makine öğrenimi: Sistemlerin açıkça programlanmadan deneyimden öğrenmesine ve gelişmesine izin veren bir YZ türü.
Data governance: Veri yönetişimi: Veri yönetimi, kalitesi ve güvenliği için politikalar, prosedürler ve standartlar dahil olmak üzere verilerin stratejik bir varlık olarak yönetimi.
Data visualization: Veri görselleştirme: Verileri daha kolay hale getirmek için grafiksel olarak temsil etme süreci.
Ağ Otomasyonu Terminolojisi
Network Automation: Ağ Otomasyonu: Ağların yapılandırmasını, yönetimini ve işletimini otomatikleştirmek için yazılım ve teknolojinin kullanılması sürecini ifade eder.
Network Orchestration: Ağ Orkestrasyonu: İstenen bir sonucu elde etmek için birden çok ağ cihazı ve hizmetinin etkileşimlerini koordine etme süreci.
Network Configuration Management: Ağ Yapılandırma Yönetimi: Birden çok cihazda doğru ve tutarlı ağ yapılandırmalarını sürdürme süreci.
Network Virtualization: Ağ Sanallaştırma: Fiziksel ağ altyapısından ayrı sanallaştırılmış bir ağ ortamı oluşturma süreci.
SDN (Software-Defined Networking): SDN (Yazılım Tanımlı Ağ): Ağ kontrol ve yönetiminin donanım yerine yazılımda merkezileştirilmesine izin veren bir ağ mimarisi.
OpenFlow: OpenFlow: SDN'de kontrol düzlemi ve veri düzleminin ayrılmasını sağlayan bir protokoldür.
APIs (Application Programming Interface): API'ler (Uygulama Programlama Arayüzü): Ağ cihazlarıyla etkileşim kuran yazılım ve uygulamalar oluşturmak için bir dizi protokol, rutin ve araç.
NetConf (Network Configuration Protocol): NetConf (Ağ Yapılandırma Protokolü): Yapılandırılmış bir veri modeli kullanarak ağ cihazlarının yönetilmesini sağlayan bir protokoldür.
YANG (Yet Another Next Generation): YANG (Başka Bir Yeni Nesil): NetConf'ta yapılandırma verilerinin yapısını tanımlamak için kullanılan bir veri modelleme dilidir.
Ansible: Ağ yapılandırma yönetimini ve dağıtımını otomatikleştirmek için kullanılabilen açık kaynaklı bir otomasyon aracıdır.
Enerji Yönetimi Terminolojisi
Energy management: Enerji yönetimi: Maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için enerjiyi izleme, kontrol etme ve koruma süreci.
Energy efficiency: Enerji verimliliği: Aynı görevi gerçekleştirmek için daha az enerji kullanmak, genellikle enerji verimli teknolojiler veya uygulamalar kullanılarak elde edilir.
Energy conservation: Enerji tasarrufu: Davranış değişikliği ve son kullanım verimliliği yoluyla enerji kullanımının azaltılması.
Energy audit: Enerji denetimi: Enerji tasarrufu fırsatlarını belirlemek için bir bina veya tesisteki enerji kullanımının sistematik bir değerlendirmesi.
Energy monitoring: Enerji izleme: Eğilimleri belirlemek ve enerji tasarrufu fırsatlarını belirlemek için enerji kullanımının sürekli ölçümü ve analizi.
Energy modeling: Enerji modelleme: Bir bina veya tesisteki enerji kullanımını tahmin etmek için bilgisayar simülasyonlarının kullanımı.
Renewable energy: Yenilenebilir enerji: Güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi doğal olarak yenilenen enerji kaynakları.
Smart grid: Akıllı şebeke: Güç kaynağının verimliliğini, güvenilirliğini ve esnekliğini artırmak için dijital teknolojiyi kullanan gelişmiş bir elektrik şebekesi.
Net metering: Net ölçüm: Elektrik şirketinin müşteriyi yenilenebilir enerji sistemi tarafından üretilen fazla elektrik için kredilendirdiği bir faturalandırma düzenlemesi.
Distributed energy resources (DER): Dağıtılmış enerji kaynakları (DER): Güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve enerji depolama sistemleri gibi küçük ölçekli, merkezi olmayan enerji kaynakları.
Energy storage: Enerji depolama: Piller veya termal depolama sistemleri gibi daha sonra kullanım için enerjinin yakalanması ve depolanması.
Demand response: Talep yanıtı: Müşterileri yoğun talep zamanlarında enerji kullanımlarını azaltmaya teşvik eden bir program.
Energy management system (EMS): Enerji yönetim sistemi (EMS): Bir bina veya tesisteki enerji kullanımını izleyen ve kontrol eden bilgisayar tabanlı bir sistem.
Building automation system (BAS): Bina otomasyon sistemi (BAS): Bir binadaki mekanik ve elektrik sistemlerini kontrol eden ve izleyen bilgisayar tabanlı bir sistem.
Advanced metering infrastructure (AMI): Gelişmiş ölçüm altyapısı (AMI): Ayrıntılı, gerçek zamanlı enerji kullanım verileri sağlamak için akıllı sayaçları ve iletişim ağlarını kullanan bir sistem.
Building energy management system (BEMS): Bina enerji yönetim sistemi (BEMS): Bir bina veya tesisteki enerji kullanımını izleyen ve kontrol eden bilgisayar tabanlı bir sistem.
Energy procurement: Enerji tedariki: Bir kamu hizmeti veya üçüncü taraf bir tedarikçi aracılığıyla enerji satın alma süreci.
Energy benchmarking: Enerji kıyaslama: Bir bina veya tesisin enerji performansını benzer binalar veya tesislerle karşılaştırma süreci.
Energy performance contract (EPC): Enerji performans sözleşmesi (EPC): Bir enerji hizmet şirketinin (ESCO), enerji verimliliği önlemlerinin uygulanması yoluyla müşteriye enerji tasarrufu sağladığı ve üretilen tasarruflardan ödeme aldığı bir sözleşme.
Sürdürülebilirlik Terminolojisi
Sustainability: Sürdürülebilirlik: Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden, mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneği.
Environmental sustainability: Çevresel sürdürülebilirlik: Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden, mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için doğal kaynakların sorumlu kullanımı.
Social sustainability: Sosyal sürdürülebilirlik: Sosyal refah ve eşitlik açısından gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden, mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneği.
Economic sustainability: Ekonomik sürdürülebilirlik: Ekonomik refah açısından gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden, mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneği.
Triple bottom line: Üçlü sonuç çizgisi: Bir şirket veya kuruluşun ekonomik, sosyal ve çevresel performansı açısından performansını ölçmek için bir çerçeve.
Carbon footprint: Karbon ayak izi: Bir birey, kuruluş veya ürünün neden olduğu toplam sera gazı emisyonu miktarı.
Renewable energy: Yenilenebilir enerji: Güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi doğal olarak yenilenen enerji kaynakları.
Green building: Yeşil bina: Binaların çevresel açıdan sorumlu bir şekilde tasarlanması, inşa edilmesi ve işletilmesi.
Circular economy: Döngüsel ekonomi: Kaynakların mümkün olduğunca uzun süre kullanımda tutulduğu, atık ve kirliliğin en aza indirildiği bir ekonomik model.
Ecological footprint: Ekolojik ayak izi: İnsan faaliyetlerinin doğal çevre üzerindeki etkisinin bir ölçüsü.
Climate resilience: İklim direnci: Bir topluluğun, kuruluşun veya ekosistemin iklim değişikliğinin etkilerine dayanma ve uyum sağlama yeteneği.
Biodiversity: Biyoçeşitlilik: Ekosistemler, türler ve genler dahil olmak üzere tüm biçimlerinde, düzeylerinde ve kombinasyonlarında yaşamın çeşitliliği.
Biomimicry: Biyomimikri: Doğada bulunan desenleri ve ilişkileri taklit eden malzeme, yapı ve sistemlerin tasarımı ve üretimi.
Blue economy: Mavi ekonomi: Ekonomik büyümeyi çevresel koruma ile dengeleyerek okyanus kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde değerlendiren ve yöneten bir ekonomik model.
Natural capital: Doğal sermaye: İnsan toplumlarına ve ekonomiye hizmet sağlayan toprak, su, hava ve biyoçeşitlilik dahil olmak üzere doğal kaynakların stoğu.
Integrated sustainability: Entegre sürdürülebilirlik: Karar verme ve yönetimde çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğin entegrasyonu.
Resilience: Dayanıklılık: Bir sistemin bozulmalara dayanma, uyum sağlama ve bunlardan kurtulma yeteneği.
Sustainable development goals (SDGs): Sürdürülebilir kalkınma amaçları (SKA): 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından yoksulluğu sona erdirmek, gezegeni korumak ve 2030 yılına kadar tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için kabul edilen 17 küresel hedeften oluşan bir set.
Corporate social responsibility (CSR): Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS): Bir şirketin ekonomik, sosyal ve çevresel olarak sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermek için aldığı gönüllü eylemler.
Network Terminologies
Network: Ağ (Network): Bilgisayarlar, sunucular ve yönlendiriciler gibi cihazların birbirine bağlanarak kaynak ve bilgi paylaşımı yaptığı sistem.
Router: Yönlendirici (Router): Bilgisayar ağları arasında veri paketlerini ileten cihaz.
Switch: Anahtar (Switch): Ağ üzerindeki cihazları birbirine bağlayan ve veriyi hedef cihaza yönlendiren cihaz.
Hub: Dağıtıcı (Hub): Ağdaki tüm cihazlara veriyi ileten, ancak hangi cihaza ait olduğunu ayırt etmeyen basit bağlantı cihazı.
IP address: IP Adresi: İnternet Protokolü’nü (IP) kullanan bir bilgisayar ağına bağlı her cihaza atanan benzersiz sayısal etiket.
DHCP: (Dinamik Ana Bilgisayar Yapılandırma Protokolü): Ağa bağlı cihazlara IP adreslerini otomatik olarak atayan protokol.
DNS: (Alan Adı Sistemi): www.ornek.com gibi alan adlarını IP adreslerine çeviren sistem.
LAN: (Yerel Alan Ağı): Ev, ofis gibi küçük bir coğrafi alandaki cihazları birbirine bağlayan ağ.
WAN: (Geniş Alan Ağı): Şehir veya ülke gibi geniş coğrafi alanlarda cihazları birbirine bağlayan ağ.
VPN: (Sanal Özel Ağ): Uzaktan özel bir ağa güvenli şekilde bağlanmayı sağlayan teknoloji.
VLAN: (Sanal Yerel Alan Ağı): Bir LAN içerisindeki cihazların mantıksal olarak küçük ağlara bölünmesini sağlayan yapı.
MPLS: (Çok Protokollü Etiket Anahtarlama): Telekom ağlarında yüksek performanslı veri taşıma tekniği.
IPsec: (İnternet Protokol Güvenliği): IP üzerinden yapılan iletişimlerde veri paketlerini şifreleyip doğrulayan protokol grubu.
BGP: (Sınır Geçidi Protokolü): Bir IP ağı içindeki yönlendirme bilgilerini dağıtan protokol.
Firewall: Güvenlik Duvarı (Firewall): Ağ trafiğini belirlenmiş güvenlik kurallarına göre kontrol eden ve izleyen güvenlik sistemi.
SD-WAN: (Yazılım Tanımlı Geniş Alan Ağı): WAN bağlantılarının performansını yazılım ile yöneten ve optimize eden ağ teknolojisi.
Load Balancer: Yük Dengeleyici (Load Balancer): Ağ trafiğini birden fazla sunucuya eşit şekilde dağıtarak performansı artıran cihaz.
Network Function Virtualization (NFV): Ağ Fonksiyon Sanallaştırma (NFV): Ağ hizmetlerinin yazılım ortamında çalışmasını ve standart donanım üzerinde yürütülmesini sağlayan teknoloji.
Quality of Service (QoS): Hizmet Kalitesi (QoS): Ağ trafiğini önceliklendirmek ve kaynakları daha verimli yönetmek için kullanılan teknikler bütünü.
Network Address Translation (NAT): NAT (Ağ Adresi Çevirisi): IP paketlerinin başlığındaki adres bilgilerini değiştirerek bir IP adres alanını başka bir alana dönüştürme yöntemi.
Routing Information Protocol (RIP) and Open Shortest Path First (OSPF) : RIP ve OSPF: IP ağı içindeki yönlendirme bilgilerini dağıtmak için kullanılan yönlendirme protokolleri.
Simple Network Management Protocol (SNMP): SNMP (Basit Ağ Yönetim Protokolü): Yönlendirici, anahtar ve sunucu gibi ağ cihazlarını izlemek ve yönetmek için kullanılan protokol.
Transmission Control Protocol (TCP): TCP (İletim Kontrol Protokolü): Veri paketlerinin ağ üzerinden güvenli bir şekilde iletimini sağlayan taşıma katmanı protokolü.
User Datagram Protocol (UDP): UDP (Kullanıcı Veri İletim Protokolü): Bağlantı kurmadan veri gönderilmesini sağlayan, hızlı ama güvenliği düşük bir taşıma katmanı protokolü.
Network Time Protocol (NTP): NTP (Ağ Zaman Protokolü): Ağ üzerindeki cihazların saatlerini eşitlemek için kullanılan protokol.
Internet Control Message Protocol (ICMP): ICMP (İnternet Denetim İleti Protokolü): Ağ durumları hakkında hata mesajları ve operasyonel bilgiler gönderen protokol.
Domain Name System Security Extensions (DNSSEC): DNSSEC (DNS Güvenlik Uzantıları): DNS verilerinin kaynağını doğrulayan ve sahte DNS kayıtlarını önlemeye yardımcı olan uzantılar bütünü.
Fiber Distributed Data Interface (FDDI) : FDDI (Fiber Dağıtımlı Veri Arayüzü): Yerel alan ağlarında 200 km’ye kadar veri iletimine olanak tanıyan standart.